Kayıtlar

Temmuz, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uyanış

 Her gözünü açtığında yeniden kaybolmuş buluyordu kendini. Zamanda , hatıralarda bir yerlede kaybolmuştu. Kendini bulmaya çalışıyordu. Sahi kimdi o?  Nerede bırakmıştı kendini? Bir gün bir yalan daha söylediğinde mi kaybolmuştu? Boş sokakalarda nereye gittiğini bilmeden her köşe başında her yeni caddede kendisini aramıştı. Gülüyordu ama gözlerinde gizleyemediği keder kendini gösteriyordu. Yaşadıkları için değil ; yaşayamadıklarına duyduğu bir pişmanlık vardı. Her adım daha uzaklaştığında ondan bunu fark edememişti. Onu kaybettiğinde ilk olarak bunu ani bir araba kazası gibi hayatına çarptığını düşünmüştü. Sonradan fark etti ki aslında bu noktaya kendisi gelmişti.  p.s. ne devam ettirebildim ne de bunu silmek geldi içimden belki bir gün tamamlanır

Yaşadı

 Çok uzaklardan sanki geçmişten sanki hiç olmamış bir yerden ama bir yerlere ait olarak bütün hayal kırıklarıyla  ve umutlarıyla; bugüne geldi. O da güldü, ağladı. Güneşin doğuşunu ayın parlaklığını izledi. Bu topraklara bastı. Bu havayı soludu. Üzüldü belki üzdü. Her şeyden önemlisi yaşadı bir şekilde hayatına devam etti. Yapamam dediklerini yaptı. Elinden geldiğince çabaladı. Sonuçta herkesle aynı sona o da geldi ama olay hiçbir zaman sona gelmek olmamıştı ki. Her şey bittiğinde geldiğin yoldaki anılardan başka hiçbir şey kalmıyordu. Ağaçların bile plastik olduğu bu dünyada o gerçek duygular yaşadı. Sevdi kendisine duyulan nefreti sevgisiyle örttü. Biraz birilerine benzedi yine de kendisi oldu. Gün geldi en güzel anı beklerken bir ömrü bitirdiğini anladı. Üstünde durmadı olan olduktan sonra ne yapılabilirdi. Başarıları kadar hatalarını da kabullendi. İşte o da boyle yaşadı. ps. Sanki hep aynı şeyleri yazıyormuş gibiyim belki de öyleyim.

Yüzleşme

 Gerçek olamayacak kadar korkunçtu. Karanlıkta deli gibi koşuyordum. Ayaklarım beni götüremeyecek diye düşünsem de mücadelemin verdiği güç beni bırakmıyordu. Saklandım , tırmandım hatta dövüştüm. Ben yenilen olamazdım. Korktum bir an yüreğimin duracağını hissettim. Bu bana daha da bir hırs vermişti. Gözüm karaydı tam bir savaşçıydım . Bu hayat bana yaşanmak için verilmişti bu hayatın iliğini emerek kanını içerek hakkıyla kendimi yaşamaya adayacaktım.   Tökezledim bir an kendimi tutamamış yere yıkılmıştım işte o an düşmanımı gördüm. İnanamadım inanılmayacak kadar korkunçtu. Gözlerim yanılıyor diye düşündüm ama en açık şekliyle düşmanımın yüzünü görüyordum. Üstü başkalarının açtığı yaralarla doluydu, gözleri kanlanmış kızarmış , ağzı öfkeden kapalı ve gergindi, hızlı hızlı soluyordu, üstünde erken yaşta yaşlanmanın verdiği yorgunluk görülebiliyordu. İşte o bendim. Derinliklere gömdüğüm yaralanmış ben. Kendi gibi olmaya çalışırken renklerini korumak için bütün darbelere maruz k...