Gecenin Getirdikleri

 Yatağına bütün dünyanın ağırlığını sürükleyerek girmişti. Tanıdıklarının onu kınayan laflarıyla, bir ara sevgili olan ailesinin en acımasız şekilde onu yargılamısyla, beraber gülüp eğlendiklerinin ona bambaşka yabancı birisi gibi davranmasıyla bütün kötülükleri omuzlarına oturtmuş; yatağına uzanmıştı. Akşama kadar bekliyordu bu kötülükler; ne zaman vücudunu yatağın sıcak misafirperverliğine bıraksa bütün hepsi aklına doluyordu .zihninde onları kovmak için çabalıyordu ama gitmiyorlardı. Seslerini yükselterek kendilerinin değişemez üstûn ahlak kuralları ile onu suçluyorlardı.Onu olmadığı birisi gibi çarptırıyorlar kendisinin bile ağzını açık bırakan kötülükleri ona yakıştırıyorlardı. Bu sesleri susturmak zordu karşı geliyor konuşuyor onlara kendisini anlatmaya çalışıyordu ama dinlemeyen kulaklara hangi ses işlerdi ki. En acısı da bu seslerini yükseltenler bir ara ne naziklerdi ne iyilerdi ona karşı çünkü o, onlardan biriydi ; onların onu tanıdığı kadar. Onu o yapan özelleklerini tanıdıkça onu başka birisi olmakla suçlamışlardı yüzüne karşı "değişmişsin sen, kime aldandın kimin sözleri bunlar" dediler. İnanamamışlar mıydı? onun böyle birisi olduğuna mı yoksa onun onlardan bağımsız bir insan olabileceğine mi .Sırf o çevresinin ona yüklediği sıfatlara uyamadı diye miydi bu tantana? Kendi gibi olmak istedi. Oldu da. Kimsenin hayatını ysşayamazdı o buydu ve böyle kalacaktı. Başka birisi olamaz başka birisinin istekleriyle de yaşayamazdı. Fakat bazı geceler vardı ki bütün karanlıklar üstüne geliyordu. Neden bilmiyordu ama acılar kalbini eziyor gözlerini yumuyordu. Şimdi gözlerini kendi içine açıyordu sabah bir daha bu dünyaya kalktığında kırılan umutlarını topluyor iyileştirip dünyanın karmaşasına yeniden atılıyordu yeni bir geceye kadar. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yüzleşme

Ben'i Aralamak

Nerdesin Sevgilim ?