Yalnız

 Nasıl milyonlarca insanın içinde o yalnız kalmıştı. Sokakta onlarca insanın yanından geçiyordu bazıları onun gibi tek başına yürüyordu ama kimse onun kadar yalnız değildi. Dışarı bile çıksa aklı hep zihnin içindeydi. Kendisini bütün kötülüklerden uzaklaşacağı bir dünya oluşturmuştu ama orda da yalnızdı. Birileriyle gülerken bile yalnızdı. Ağlarken de eğlenirken de yalnızdı. Bir kendi vardı ama bazen kendi de kayboluyormuş gibiydi. Kalabalıkların içinde bile küçük bir çocuk gibi ürkmüş, çekingen kayıp bir ruhtu. Bir yere ait değildi. Kendi dünyasının insanıydı. Neden birisine ihtiyacı vardı niye yalnızlığı bu kadar acıtıyordu. Kimseyi sevemezken nasıl yalnızlıktan kurtulacaktı? Niye her şey böyleydi? Bütün dünyanın karşısında bir kendisi duruyor gibiydi arkasında kimsesi yoktu yanında da yoktu ya. 

Küçücük bir çocuk nasıl bu kadar büyük duygular hissedebilirdi. Hayatı ne ara bu kadar mutsuzlaşmıştı? Geçmişe dönüp baktığında mutlu güzel günleri göremiyordu belki de o günlere hiç sahip olmamıştı. Gerçekler korkunçtu. Hayalleri ise uyanmak istemediği kadar huzurluydu.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yüzleşme

Ben'i Aralamak

Nerdesin Sevgilim ?